Kitap hakkında: 2014 / Tanrı insanları bıraktı ve onlara hareket özgürlüğü verdi: herkesin kaderini seçme hakkı vardır. Ama birilerinin insanlara bakması gerekiyor. Kutsal Kitap Rab'bin sesinden söz eder ama hiç kimse Tanrı'nın kendisini görmemiştir. Belki İncil'de belirtilen sözler onun değildir? O halde dünyamızı kim kontrol ediyor ve Tanrı'nın tüm kanunlarının uygulanmasını kim sağlıyor? Tanrı bile insanları yargılamayı reddetmiş olsa bile, bir kişinin bir başkasını cezalandırma hakkı var mıdır? Suçluyu ölüme mahkum ediyoruz ve onun ruhu, sonun beklentisiyle acı çekiyor. Ama tüm hayatımız acı dolu bir ölüm beklentisi değil mi? Bu polisiye hikaye Avrupa'da başlıyor. Bilinmeyen bir yazara ait sekiz ikon, gizli bir müzayedede açık artırmaya çıkıyor. Bir ay sonra Avustralyalı bir multimilyoner, özel bir dedektiften şatosuna gelmesini ister. Torununun ve tek varisinin tuhaf davranışlarından endişe duymaktadır. Tüm talihsizliğin sorumlusu torununa verilen tabloyu suçluyor. Londralı dedektif Rupert Coe, çocuğun ani ve tuhaf davranışlarını araştırmaya başlar; kanserden beklenmedik derecede hızlı bir iyileşme ve dünyadan kopma durumuna düşme. Rupert'ın araştırma yolu onu dünyanın çeşitli yerlerine götürür ve burada tuhaf olaylara tanık olur. Olası bir suçlunun (tablonun yazarı) aranması, Rupert'ı "Şeytanın İncili" veya "Gigas Yasası" lakaplı bir kitapla yakından bağlantılı olan eski bir sırra götürür.".